Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, son 23 yılda 200’den fazla mülk edinen İsrail vatandaşlarının artan mülk alımlarından Türkiye’nin duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Bazılarının aracılar vasıtasıyla yapıldığına inanılan bu işlemler, ülkenin kimliği ve egemenliği üzerindeki potansiyel etkisi konusunda endişelere yol açmıştır.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman da bu endişeleri yineleyerek The Guardian gazetesinin “son bir yıl içinde 39,000 Rus’un bu ülkede ikamet etmeye başladığını” belirten haberine dikkat çekti. Yabancı sakinlerin bu akını, demografik değişimler ve bunların Kıbrıs’ın yerli nüfusu üzerindeki sonuçlarıyla ilgili korkuları körükledi.
Erhürman, hükümeti bu konuyu ele almak üzere derhal harekete geçmeye çağırarak, bildirilen rakamların doğruluğunu sorguladı ve bu eğilimin devam etmesi halinde Kuzey Kıbrıs’ın geleceğine ilişkin endişelerini dile getirdi. Ülkenin gelecek nesillerinin ya ülkeyi terk edebileceği ya da ayrılmış yerleşim bölgelerinde yaşamaya zorlanabileceği uyarısında bulunarak, bu senaryonun Kuzey Kıbrıs’ın geleceği için kasvetli bir tablo çizdiğini belirtti.
Artan eleştirilere yanıt olarak İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, yabancıların mülk edinmesi ve emlakçılarla ilgili iki yasa tasarısı hazırlandığını açıkladı. Önerilen bu yasalar yabancı alımlarına kısıtlamalar getirmeyi, yabancı kişi ve şirketleri düzenlemeyi ve yap-sat sektöründe yabancı faaliyetlerin yasaklanmasını öngörmektedir.
Oğuz, son beş yılda yabancıların mülk alımlarındaki artışı kabul etti ve bu işlemlerle ilgili güvenlik endişelerinin altını çizdi. Bu endişeleri giderecek düzenlemelere duyulan ihtiyaç giderek daha belirgin hale gelmiştir.
Ancak Erhürman, Emlakçılar Birliği Yasa Tasarısı’ndan memnun değil ve emlakçılara lisans verme yetkisinin olmadığını savunuyor. Mevcut durumun ülkeye zarar verdiğini, kira parasının yabancılara akarken okullar ve hastaneler gibi temel hizmetler için fonların yetersiz kaldığını savunuyor. Bu eğilimin devam etmesi halinde Kuzey Kıbrıs’ın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısını yineledi.
Kuzey Kıbrıs’ta yabancıların mülk alımına ilişkin tartışmalar, kimlik, egemenlik ve ekonomik kalkınma konularıyla boğuşan bölgenin karşı karşıya olduğu karmaşık zorlukların altını çiziyor. Önerilen yasa tasarıları, yabancı yatırımları memnuniyetle karşılama ve yerli halkın çıkarlarını koruma arasında bir denge kurma girişimini temsil etmektedir.
Tartışma devam ederken, Kuzey Kıbrıs için sürdürülebilir ve kapsayıcı bir gelecek için bir rota çizerken tüm paydaşların endişelerini göz önünde bulundurarak açık ve şeffaf bir diyaloğa girmek büyük önem taşımaktadır.